I AM HERETO SHARE...

ÖNEMLİ OLAN NASIL GÖSTERDİĞİMİZDİR
NEYİ GÖSTERDİĞİMİZ DEĞİL....

12 Aralık 2010 Pazar

NEDEN?

Çok düşündüm neden bu kadar düşkünüm diye yedinci sanata. İlk zamanlar belki onun yedinci olması bile yetiyordu ama sonraları farkettim ki yaşamları sadece seyretmiyorum, ben onlarla ordayım...Önceleri sandım ki oyuncularla bütünlüyorum kendimi, oyunlarını oynuyorum, repliklerini söylüyorum onlar gibi bağırıp onlar gibi gülüyor ağlıyorum. Sonraları hissettim hayır onlar değilim ben.... Ben kamerayı tutanım... Oyuncularla oynayan... Onları görmemizi istediği gibi gösteren bize asıl o... O nasıl isterse biz onu görüyor seyrediyor seviyor ya a nefret ediyoruz... İşte o an anladım ben onlardan biriyim ya da her an olabilirim... Neden olmasın? Olanlar nasıl olmuş? Ben de düşünebliyorum yetmez mi? Ben de düşünebiliyorum seyircinin ne istediğini neyi almak neyi sevmek istediğini... İşte zaten temel bu: Ya istediğini vereceksin... Ya da nefret edip reddetiğini... Sıradan olmayacaksın... Yapılanı da değil... Seçtiğini yapacaksın.. İş senin olacak...Senden olacak, biriktirdiğin hayat ekranda olacak...Yoksa seyredilip adı unutulan filmlerden olursun biliyorum.... Bu arada o kadar çok unutulmayan var ki burda aslında onlardan bahsetmek isterim birlikte... Nedir unutamadığınız filmler?
Aslında bunu yapmak için neden unutmadığınızı da iyi bilmek gerekir... Beni şu anki mesleğimi, öğretmenliği ,
yapmaya iten filmdir Ölü Ozanlar Derneği... Hayat felsefeme de orada tutunmuşumdur: Önünde her zaman iki ayrı patika olacak ve sen az ayak izi olanı kullan, yapılmayanı yap ancak o zaman mutlu olursun... Robin WILLIAMS ve o zamanki genç şimdi orta yaşlı oyuncularla harikalar yarattığı, unutulmaz sahnelerle ağlatan ve insanı sımsıcak eden senaryoyla zeki ve keskin esprilerle harika bir filmdir... O kadar sert kararlar alıp uygulayamadım belki meslek hayatımada ama hiç untmadım o filmin bana hissettirdiklerini.... Hiç de untmayacağım.... Ben hala bi üyesiyim o derneğin.... Ve hiç ama hiç unutmadım kendimi ve hiç vazgeçmedim az ayak izi olan yoldan yürümekten....

SİNEMAYLA KALIN....
Etiketler: http://www.imdb.com/title/tt0097165/ 13:21:00 ROSEBUD

1 yorum:

  1. Çok güzel bir yazı olmuş elinize sağlık.
    Ben de öğretmen olmak isterdim ama şartlar ve koşullar el vermedi ne yazık ki.
    Ben neden seviyorum diye soruyorum kendime sinemayı. Sanırım kurgu da olsa başkalarının hayatlarına girip onlardan bir şeyler öğrenmek, ilham almak, bazen sadece filmi çeken yönetmenin bakış açısını anlayabilmek daha doğrusu bu kısa hayatta kendiminkinden başka hayatlar da yaşamak istiyorum. Bunun için seviyorum izlemeyi ve okumayı.
    Benim de hayatıma yön veren filmler var... Kitaplar, diziler, animeler. Bazen sadece iyi bir insan olmayı öğreniyorum bazen de sevmeyi. Bazen nefret etmeyi...
    İzlemeye devam, okumaya devam. Öğrenecek çok şey var. :)

    YanıtlaSil